Çok hızlı oldu her şey. Sanki
evren tarafından planlanmış ve tam rayında giden bir tren gibi…
Dayanamayıp son anda içine
atlayan, tahmin bile edemeyeceği şeyleri içindeki iyilik ve aşk yüzünden
yaşayıp yaralanan, yorulan, korumaya muhtaç küçük bir kız. Nereye gittiğini
bile önemsememişti. Küçücük yüreğindeki kocaman cesaretinden habersizce güç alan,
aşkın verdiği tutkuyla kompartımanların oluşturduğu labirentlerde yolunu
kaybetmiş küçük bir kız. Gözlerinden aşka olan nefreti, güvenmek dürtüsünü
reddetmiş, içten ve sevgi dolu bir
öpücüğe açlığı bir vampirin kana susamışlığı kadar kuvvetli, kimi beklediğinden
habersiz küçük bir kız. Teninin anlamını kaybetmiş, çaresizce çığlıklarının son
tınısını her seferinde gözlerinden düşen gözyaşlarıyla uğurlayan, kalbi aldığı
yaraların tedavisine koşturmasıyla yorulmuş küçük bir kız. Gücünü son kez
toplayıp, her adımında kendini o kaçınılmaz düşüşe hazırlayan, kalbindeki son
aşk ateşini kaybeden ve son cesaret kırıntısını, kalbine düşecek o dünyanın en
önemli kum taneciğinin yanına gömen küçük bir kız. Her şeyden habersizken, tam
düşerken tenini, midesinin en içinde, kalbinin 2 kişilik mezarlığının tam
ortasında hissettiği bir adam…
Çok hızlı oldu her şey. Kalbime
çakan milyon voltluk şimşekler ve midemi alt üst eden binlerce kelebek kadar
hızlı.
Devamı var da, ne zaman gelir orasını nah biliriz işte.
Devamı var da, ne zaman gelir orasını nah biliriz işte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder