24 Temmuz 2013 Çarşamba

Yemek ye dolar o boşluk annem.

Dilinize dolanan, dinlemekten nefret ettiğiniz radyo kanalında çalan o saçma sapan şarkı vardır. Günlerce söylersiniz. Kendinize ettiğiniz küfürler hayal gücünüzün ötesindedir belki. Hiç gitmediğini düşünmek bile rahatsız edici. Online olarak oynadığınız bir oyunda sizi sürekli öldüren bir karakter kadar uyuz edicidir. Her zaman sizden bir adım önde olmayı başarır. İtinayla yediğiniz çekirdek kabuklarından birinin günlerce damağınızda asılı kalması kadar uğraş vericidir. Çıkarma isteğiniz nefretinizi tetiklerken, dilinizle o kabukla oynarken bulursunuz kendinizi. Bir o kadar da ilgi çekicidir ilk başlarda.

Hayallerinizde canlandırdığınız kadın/erkek kadar egzotik ve erotik birini elinizden kaçırırsınız. Küçük bir çocuk gibi küsersiniz hayallerinize en yakın arkadaşına küsmüş gibi. İki gün sonra bir bakmışsınız beraber rakı içiyorsunuz. Karşınızda oturacak kadar şizofrenik, dostunuzdan daha samimi dinliyordur sizi. Hiç hesapta olmayan biriyle tanışmanız, flörtleşmeniz ve sevişmeniz kadar hızlı gelişir herşey. Şeytani bir dostlukla eşlik edip, sizin için hızlandırır her şeyi aldığınız alkol. Seviştikten sonra yatak başına bırakılmış para kadar amaçsız ve hayat kadını hissettirir baş ağrınız. Dostluğu uyuşturucu gibidir kendine bağlayıp sonra çekip giden.

Amaçsız yaz geceleri inada binip uyumazsınız genelde. Şikayet ve küfürlere sığdıramadığınız hoşnutsuzluğu duyduğunuz güneşi beklersiniz. Birkaç saat bölük pörçük uyku sonrasında kremlenip güneşlenirsiniz. Tıpkı aşkla nefretin birleştiği duygu yüklü bir fırtına gibi. Biraz ümitsiz, biraz güven verici. Biraz alkol alıp beklersiniz geceyi. Anlattığınız zevkli saatlere sığdıramadığınız eğlenceyi yaşadığınız saatleri beklersiniz. Alkolü biraz fazla kaçırıp, eğlenmeye çalıştıktan sonra uyumadan önce derin bir ağlarsınız. Tıpkı sevginin korkuyla birleşiminden oluşan ve sizi ağlatan ilk dram filmi gibi. Alışkanlığı anne hasretinden daha derin gelir bazen.

Can yakar, ağlatmaz. Nefret ettirir, kendine bağlar. Alkol doldurur, ümit boşaltır. Canınızı çektirir, elde ettirmez. Selam verin içinizdeki boşluğa, bugün daha da derindesiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder